Siyah İnciler
Harun Yetkin ile Röportaj
Genelde herkes akdeniz anemisi ile karıştırıyor fakat açıkladığım zaman “Böyle bir hastalık mı varmış?” diyerek çevrelerinde benzer belirtiler gösteren insanlardan örnek veriyorlar. Bazıları da “Dokunsak yakar mısın?” ya da “Sadece Akdeniz’e gidince mi ateşleniyorsun?” gibi tatsız şakalar yapıyor.
“Bünyen zayıf, kansızsın, kendine dikkat etmiyorsun.” gibi sebepler öne sürülüyordu.
Öncelikle seni tanıyalım. Bize kendinden bahseder misin?
Ben Harun Yetkin, 27 yaşındayım. Evliyim, Veri analisti olarak çalışıyorum. Ailesel Akdeniz Ateşi hastalığıyla hayatına devam eden insanlardan biriyim.
FMF’in fiziksel ve ruhsal olarak üzerinde ne gibi etkileri var?
Fiziksel olarak çok ciddi seviyede karın ve eklem ağrıları, romatizmal ağrılar ve ateş yapıyor. Ruhsal etkisi daha kötü diyebilirim. Çünkü her zaman her şeye dikkat etmek zorunda olmak bir genç için özgüven kırıklığı yaratabiliyor. İş hayatında da hastalığının bilinmesi, her hastalık döneminde “Yine mi aynı şey?”, “Kesin birkaç gün gelmez şimdi bu…” gibi tepkilere sebep olabiliyor. Bu da ister istemez motivasyonunuzu düşürüyor.
Hastalığını ilk nasıl öğrendin ve o anki tepkin ne oldu?
Çocukluğumdan bu yana sürekli çeşitli hastalıklar geçiriyordum fakat “Bünyen zayıf, kansızsın, kendine dikkat etmiyorsun.” gibi sebepler öne sürülüyordu. Üniversite birinci sınıftayken sınav haftamda yine atak geçirdiğim bir dönemde bu hastalığı yüksek lisans tezinde işlemiş bir doktor sayesinde teşhis konuldu. Öğrendiğimde “genetik hastalık” denmesi çok ağır bir yük gibi hissettirdi ve “Ömür boyu ilaç kullanacaksın.” denmesi beni çok korkuttu. Sonuçta genetik olması benim de çocuklarıma aktarabileceğim anlamına geliyordu ve bu bir insan için gerçekten ağır bir yük.
Ailesel Akdeniz Ateşi hastalığını ilk defa senden duyan insanların tepkileri nasıl oluyor?
Genelde herkes akdeniz anemisi ile karıştırıyor fakat açıkladığım zaman “Böyle bir hastalık mı varmış?” diyerek çevrelerinde benzer belirtiler gösteren insanlardan örnek veriyorlar. Bazıları da “Dokunsak yakar mısın?” ya da “Sadece Akdeniz’e gidince mi ateşleniyorsun?” gibi tatsız şakalar yapıyor.
Ailende bu hastalığa sahip başka bireyler var mı? Varsa onların durumu nasıl? Ailen bu hastalığı nasıl karşıladı?
Hastalık teşhisi konulan başka birisi yok ama annemin taşıyıcı olduğuna dair bir düşünce vardı doktorlarda. Ailem bana her zaman destek oldu. Tabii duruma alıştıktan sonra hasta olduğum dönemlerde sorunun kendime dikkat etmememden kaynaklandığına vurgu yapıyorlar. Yaşadığım stresli dönemlerde “Düşünme bu kadar, hasta olacaksın!” gibi tepkiler veriyorlar. Tüm aile beni stresten uzak tutmaya çalışıyor diyebilirim.
Bu hastalık nedeniyle hayatında neler değişti? Diğer insanlara göre nelere daha fazla dikkat ediyorsun?
Öncelikle çok fazla uykusuz ve yorgun kalmamam gerekiyor. Bu da özellikle arkadaş ortamında eğlenceli planlar yapılırken benim çekincelerimin olmasına neden oluyor. Bu nedenle birçok etkinliğe, aktiviteye katılamıyorum. Bir süre sonra onlar da durumu bildikleri için davet bile etme gereksinimi duymuyorlar. Sosyal hayattan geri kalmak biraz üzüyor ne yalan söyleyeyim. Ayrıca yediğim, içtiğim şeylere dikkat etmem gerekiyor, bu yüzden dönem dönem istemesem de katı diyetler yapmak zorunda kalıyorum. Yemeyi seven birisi olarak bu da ayrıca zorluyor.
Hastalığından dolayı endişe duyduğun anlarda kendini nasıl motive ediyorsun?
Atakların bir şekilde atlatılabildiğini ve neler yapmam gerektiğini bildiğimi düşünüyorum. Tedbirimi alırsam hastalığın sık sık nüksetmeyeceğine dair kendime telkinler veriyorum.
Tıpkı senin gibi FMF ile yaşamak zorunda olan diğer hastalara neler tavsiye edersin?
Kesinlikle düzenli beslenme ve spor tavsiye ediyorum. Kendimi en sağlıklı en normal hissettiğim zamanlar, hayatımı düzene soktuğum zamanlar oluyor. Stresten olabildiğince uzak durulmalı ve çok gergin zamanlarda mümkünse ara verilip o süreçten biraz uzaklaşılmalı. Stres bu hastalığın en büyük dostu gerçekten. Stressiz ve huzurlu bir hayatta sık sık atak geçirmeniz mümkün olmuyor. Bu yüzden onlara fiziksel sağlığınız kadar ruhsal sağlığınıza da önem gösterin diyebilirim.