Barış Manço’yu Sevmek İçin 10 Neden

Hepimizin Barış Abisi

1) Barış Manço, sevgi insanıdır. Ona göre, dünya sevgi üzerine inşa edilmiştir. Onun şarkılarında içindeki bitmek tükenmek bilmeyen sevginin izleri yakından görülür. Allah ve Peygamber sevgisi, memleket sevgisi, aile sevgisi, hayvan sevgisi, ağaç sevgisi, arkadaş sevgisi… Benden Öte Benden Ziyade, Dört Kapı, Halil İbrahim Sofrası, Arkadaşım Eşek, Ayı, Kayaların Oğlu, Küheylan, Süper Babaanne, Bugün Bayram, Gülpembe gibi şarkılar bunlara iyi birer örnektir.

Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Para, pula, ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok
Para, pula, ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok

2) Barış Manço eserlerinde Türk töresini (Halil İbrahim Sofrası), Anadolu insanını (Sarı Çizmeli Mehmet Ağa) ve Türk tarihinden olayları (Estergon Kalesi, Kayaların Oğlu, Küheylan, Genç Osman) konu edinir, bu yönüyle diğer şarkıcılardan ve sanatçılardan ayrılır. Müziğine milli bir şuur katmış, bu görevi yerine getirirken müziği bir araç olarak kullanmıştır. Bu amacını şu sözlerle ifade etmiştir:

“Bu dünyaya şarkıcı olarak gelmedim. Ben, düşüncelerimi aktarmak için bu dünyaya geldiğime inanıyorum. Bu düşünceler, bazen müzik eşliğinde daha güzel, daha şirin, daha hoş algılanıyor. Onun için bana verilen bu nimeti kullandım.”

3) Barış Manço, “Seyyah oldum, dolaştım şu alemi.” sözünü sadece şarkılarda bırakmamıştır. Modern Evliya Çelebi’dir o. Barış Manço, gezi belgeseli “Dönence Dünya Turu” programıyla tam 150 ülkeye gitmiş, beş yüz bin kilometreden fazla yol kat etmiştir.

Yaşadığı zaman diliminde dünyada en fazla ülke gezen Türk vatandaşı unvanını almıştır. Ekibiyle birlikte her hafta farklı bir ülkeye gitmiş, o ülkenin kültürünü, tarihini kendine has üslubuyla anlatmıştır.

Barış Manço, Türk izleyicisinin dünyaya açılan penceresi olmuştur. Yüzlerce genci yollara düşüren, gezme, araştırma, farklı kültürleri tanıma aşkını ateşleyen, onlara ilham kaynağı olan isimdir. Gezginliği nedeniyle Evliya Çelebi’ye nispetle kendisine “Barış Çelebi” lakabı verilmiştir.

“Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” sorusuna en güzel cevabı Barış Manço vermiştir: “Gezerken okuyan bilir.”

4) Barış Manço, Türkçe aşığıdır. Şarkılarındaki Türkçe, su gibi akıp gider. Atasözlerini, deyimleri, halk söyleyişlerini yerli yerinde kullanılır. Kimi zaman insanı gülümsetir, kimi zaman hüzünlendirir, çoğunlukla da düşündürür.

“Sabırlı derviş muradına ermiş”, “Yoksul görsen besle kaymak bal ile”, “Leylekler lak lak edip, peynir gemisi yüklerken, Kul Ahmet erken yatar, sabaha ya kısmet derdi”, “Usta terzi, dar kumaştan bol gömlek diker”, “Bir gün olur devran döner, vade gelir yollar biter”, “Öksüz görsen sar kanadın kolunu” şarkılarında kullandıkları deyişlerden sadece birkaçıdır.

5) Barış Manço, çocukları çok severdi. Yıllarca yaptığı “Adam Olacak Çocuk” ve “7’den 77’ye” programları ile bir neslin yetişmesinde çok önemli görevler üstlenmiştir. Bu programlarda; saygı, sevgi, paylaşma, dostluk, duyarlılık, tarih, kültür, milli ve manevi değerlerin önemi vurgulanmıştı.

Çocuk şarkıları deyince günümüzde bile akla Barış Manço’nun gelmesi onun hala aşılamamış bir zirve olduğunu gösterir.

6) Barış Manço, evrensel biridir. Tüm dünyada tanınıyordu. Sadece ülkemizde sevilmiyordu. Yurt dışında da milyonlarca seveni vardı. Türkçe dışında İngilizce, Fransızca hatta Japonca parçalar da yapmıştı. Yurt dışında sayısız konserler vermiş, albümleri milyonlar satmıştı.

Aynı zamanda Türkiye ile başta Japonya olmak üzere birçok ülke arasında gönüllü kültür elçiliği yapmıştır.

7) Kendine özgüydü. Taklitçi değildi. Uzun saçları, bıyığı, kostümleri, yüzükleri ile bu toprağın sesiydi. Onun eserlerinde bazen Âşık Veysel, bazen Karacaoğlan, kimi zaman da Yunus Emre esintileri görmek mümkündür. Çağının ozanıdır.

Dört kitaptan başlayalım istersen gel söze... 
Orda öyle bir isim var ki kuldan öte, kuldan ziyade. 
O'nu düşün, O'na sığın, O senden öte, benden ziyade. 
Bir ben var ki, benim içimde, benden öte, benden ziyade.

8) Barış Manço, samimi ve doğal bir insandı. Çok iyi bir iletişime sahipti. Genç, yaşlı, çocuk herkesle çok rahat konuşur ve anlaşırdı.

Selam büyükler, merhaba çocuklar!
Bu akşam size, yeni bir öyküm var.
Dilim sürçerse kusura bakmayın.
Bir fincan kahvenin, kırk yıl hatırı var.

Diyeceğim o ki, kişi yetinmeli
Yaşam dediğin, kısacık bir çizgi…
Namus, şeref, onur hepsi güzel ama
En önemlisi helal alın teri.

9) Türkiye’de Barış ismini alan ilk kişidir. II. Dünya Savaşı yıllarında doğduğundan kendisine bu isim verilmişti. Barış Manço, ismiyle müsemmadır. Barış ve dostluk taraftarıdır.

Bir Selam şarkısında yer alan, “Eğer kalbin kırıksa dost yüzünden/ Bir selam sana gönül dağlarından /Gel sen de katıl bizlere dolaş bahçemizde gönlünce /Uzat korkma elini bak beş parmağım var benim de” ifadeleri ile barışsever olmaya vurgu yapılmaktadır. “Hemşerim Memleket Nire” şarkısında ise yer alan “Bu dünya benim memleket” ifadesi ile insanların barış içinde yaşamalarına dair arzu belirtilmektedir.

10) Tarihine, kültürüne, inançlarına ve medeniyetine sıkı sıkıya bağlıdır. Çok okuyan ve araştıran biridir o. Merhametli, sabırlı ve ahlaklı olmayı her fırsatta önemser. Geçmişle gelecek arasında bağ kurar. Muazzam hayal gücünü, tarihiyle harmanlar. “Aman Yavaş Aheste” şarkısında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği dizeler yer verir.

Sabırlı derviş murada ermiş
Acelesi olana ağır ol demiş
"Amman" demiş aheste
Aman yavaş aheste

Tiz-i reftar olanın payine damen dolaşır
Erişir menzil-i maksuda aheste giden
Tiz-i reftar olanın payine damen dolaşır
Erişir menzil-i maksuda aheste giden.

Arkasında muazzam izler bırakan Barış Manço, hala aramızda ve biz onu hiç unutmadık…

Unutmak kolay demiştin, alışırsın demiştin.
Öyleyse sen unut beni, yeter ki benden isteme.
Gözlerimde yaş, kalbimde sızı, unutmadım seni.
Unutamadım, unutamadım, ne olur anla beni…
Ercan Yılmaz