“Karate benim için saygı, sevgi ve disiplini ifade ediyor.”
Madalya Hikâyeleri’nin bu ayki konuğu Esmanur Öztekin. Esmanur şampiyonluğa giden süreci bizlere anlattı:
Adıyamanlıyım. Esenler Gençlik ve Spor Kulübü’nde öğrenciyim. Babamın yardımcısı oluyorum. Öğrencilerim var birkaç tane. İlk maçım Esenler’de İstanbul Şampiyonası’nda oldu. Birincilik getirdim altı yaşımdayken. Dört beş yaşında başladım bu spora. En son Türkiye şampiyonu oldum 2019’da. Balkanlara gittim. Sırbistan’da hakkımı yediler Cezayir’e puan verdiler. Oradan madalyasız döndük. Elimiz boş döndük. 2018’den beri de millî sporcuyum. Babamın yanında yardımcı antrenör olarak işe başladım o yıllarda. Babamla çalışmak gerçekten çok güzel bir duygu. Aslında baba kız gerçekten çok iyi yerlere geleceğimizi düşünüyoruz.
14 yaşındayım. On yıldır bu sporu yapıyorum ve küçüklükten beri çok hırslı ve azimliyim. Hep serttim. Zaten karate “sabır” demek. Babamın sabrını o kadar taşırdım ki bazı dönemlerde. Ama gerçekten beni çok idare etti. Arkamda duran ailemi çok seviyorum. İyi ki arkamdalar. İyi ki beni destekliyorlar. Karate de ergenlik döneminde aileye karşı sert davranan birçok gencin bu yönünü azaltmasını, davranışlarını düzenleyebilmesini sağlıyor. Sporda bazen ek antrenmanlar yapabiliyoruz. Erkek kardeşim arkadaşlarıyla beraber sporda ek antrenman yapıyorlar. Zaten ek antrenman yapıp da kendini geliştirmek gerçekten çok büyük bir yatırım. Zaten spor salonu bizim olduğu için istediğimiz zaman anahtarı alıp gidebiliyoruz arkadaşlarımızla. Bu gerçekten çok büyük bir avantaj. Erkek kardeşim ve kız kardeşimin başarıları da var. Kız kardeşimin İstanbul birinciliği ve ikinciliği oldu. Erkek kardeşimin İstanbul ikinciliği ve üçüncülüğü oldu. Küçükken çok sert dövüşüyordum. Çok azimli ve hırslıydım. Bu yüzden çok aileden şikayet aldım. Çok kötü bir şeydi. O yüzden birkaç ay karateye ara verdim. Ondan sonra tekrar başladım karateye. O zaman kondisyonum vs. düşmüştü. Pek güzel dövüşemiyordum. Birkaç ay geçtikten sonra maçlar vs. düzenlenmeye başladı. Maçlar düzenlendiğinde zaten korona dönemindeydik. Korona döneminde ikinci olmuştum iller arası şampiyonasında. Ondan sonra zaten koronadan dolayı hiçbir maça katılamıyoruz ve herkesin maç olmadığından dolayı özgüveni çökmüş durumdaydı. Hep aynı öğrencilerle dövüştüğümüz için herkesin her şeyini biliyoruz. Mesela arkadaşımın gözüne baktığım an onun ne hareket yapacağını biliyorum. Fakat maçta rakibin sana ne atak yapacağını sen bilmiyorsun. Maçların olmaması gerçekten çok üzücü.
Maçtayken küçüktüm ben. Babam hep arkamda duruyordu. Fakat bir gün durmadı. Başka bir öğrencinin arkasındaydım. Babamın yokluğunu çok hissettim. Babam yoktu, rakibe 1-0 geride başladım. Arkama bakıyorum babamın desteği yok, hocamın desteği yok, antrenörümün desteği yok. Rakip beni 1-0 öne geçirdi. Maçın bitmesine bir dakika gibi bir zaman var. Babam arkama oturmasıyla benim rakibi yere sermem bir oldu. Arkasında bir antrenörün olması gerçekten çok özgüven veren bir duygu oluyor. Esenler Gençlik ve Spor Kulübü’ne zihinsel engelli bir öğrenci geldi ve biz gerçekten çok zorlandık. İlk başta yapamayacağımızı falan zannettik. Şu an gerçekten çok sakin ve gerçekten sporda madalyalar kazanabilecek seviyede kendisi. Aslında ben gözlemlemedim babam onların başında durdu. Ve gerçekten çok başarılı bir şekilde durdu ve çocuğu çok sakin ve atılgan bir öğrenci yaptı. Gerçekten içine çok kapanık ve insanlarla çok fazla muhatap olmayan bir öğrenciydi. Fakat babam onun başında dura dura çocuğu açtı. Artık herkesle konuşuyor. Sporda çok iyi seviyeye geldi. Zihinsel öğrenci ama engelsiz bir spor. Ben zaten yolun başında bir öğrenciyim. Amacım Türkiye’yi olimpiyatlarda yüksek yerlere çıkartmak. Yeni katılmak isteyenlere diyeceğim tek şey spor yapmak gerçekten güzel bir şey. Karate benim için saygı, sevgi ve disiplini ifade ediyor.