Bazı sporcular çok başarılıdır. Mücadele ettikleri branşın kurallarına uyarlar ve hedeflerine ulaşırlar. Bazı sporcular da vardır ki o branşın kurallarını yeniden yazarlar. Bilardonun kurallarını yıkan ve yeniden yazan Semih Saygıner de o sporculardan biri.
12 Kasım 1964’te Adapazarı’nda dünyaya gelen Semih Saygıner, orta halli bir ailenin çocuğuydu. Henüz 12 yaşındayken bir trafik kazasında anne ve babasını kaybetmesi, onun hikâyesindeki en büyük dönüm noktası oldu. “Eğer bu kaza olmasaydı hayatımın bir bilardo salonuna doğru yöneleceğini hiç düşünmüyorum.” diyen Saygıner, yas tutabilmek için bilardoyu seçmişti.
Elinde gazete kâğıdına sarılı, eski, kısa bir ıstakayla İstanbul’daki şampiyonaya katılan bu körpe gencin neler yapabileceğini kimse bilmiyordu. Oysa o, bütün imkânsızlıkları bir kenara koyup sadece bilardoya olan tutkusuyla geldiği bu turnuvada henüz 17 yaşındayken ilk kez birinciliğini kazanmıştı. “Bir insanın en büyük başarısı tembelliğine karşı koymasıdır. Bunu yapabilen her şeyi yapar. Hayat sana gelmiyorsa sen hayata git. İstediğini al. Talebi olan insanlar harekete geçerler.”
Sayısız Türkiye Şampiyonluğu, onlarca dünya şampiyonluğu, kendi adıyla bilardo literatürüne geçmiş 42 vuruş tekniği, dünyanın en büyük ıstaka üreticisinin onun adına ürettiği en pahalı seri üretim ıstakalar, Türkiye’de federasyonu bile olmayan spor dalını tüm dünyaya sevdiren örnek karakter ve yetiştirdiği onlarca genç şampiyon…