Bir Üniversite Öğrencisinin Gözünden Teknofest

Yusuf Günalp

Teknofest biz üniversite öğrencilerini okurken iş hayatına en iyi şekilde hazırlayan organizasyonlardan birisidir diyebiliriz. Sürecin tümüne baktığınızda takım arkadaşları ile organize şekilde çalışma, görev disiplini, meslek odaklı kişisel gelişim, proje yönetimi ve stresi yönetme gibi meslek hayatında sürekli olarak yaşayacağınız şeylere çok iyi bir ön hazırlık sunuyor. Aslına baktığınızda Teknofest size tam anlamıyla bir vizyon katıyor. Size ne kadar öğrenmeniz gereken ve bilmediğiniz bilgi olduğunu gösteriyor ve bu da size itici bir güç oluşturuyor. Ayrıca sizi içine soktuğu ortama baktığınızda idealleri hedefleri olan ve bunlar için sürekli çaba gösteren insanlarla bir arada bulunuyorsunuz.
Arkadaşlarınız yaz tatilinde hangi şehre tatile gidelim diye plan yaparken siz finallerinizin bitimiyle birlikte gece gündüz çalıştığınız projeyi yetiştirmek için çabaladığınız bir sürece giriyorsunuz. Süreç dışarıdan göründüğünden çok daha farklı işliyor. Her gün takımınızla bir araya geliyorsunuz, sürekli problemler çıkıyor ayrı bir gelişme oluyor o sorunları çözmek için araştırma yapmanız gerekiyor ve bu da aslında sizi çok yoğun bir öğrenme ve tecrübe kazanma sürecine sokuyor. Elbette bu çabaların meyvelerini de alıyorsunuz çünkü Teknofest sadece biz öğrenciler için değil işveren büyük firmalar için de çok iyi bir zemin oluşturuyor. Düşündüğünüzde; kaliteli, üniversiteye okumak için gelmiş, pırlanta gibi yüzlerce öğrenciyi tek bir yarışma sayesinde bir arada buluyorsunuz.
İş ilanlarını incelemeye başladığınızda Teknofest’in size neler kattığını daha iyi anlıyorsunuz. Teknofest öncesinde ilanlardaki aranan özellikler listelerine bakarken kaybolup gidiyordum, bu kadar şeyi bir üniversite öğrencisi bu kadar kısa sürede nasıl öğrenebilir diye korku dolu gözlerle bakıyordum. Hâlâ çok fazla eksiğim var tabii ki ancak süreç sizi sektörünüzün içine o kadar güzel şekilde dahil ediyor ki bilmediğiniz şeylerin neler olduğunu bilir hâle geliyorsunuz. Bunun dışında sektörünüzde sadece popüler olan değil adı toplumca çok duyulmamış ancak çok kaliteli işler icra eden firmaları keşfediyorsunuz. Bu da sizin çalışma hayatınıza geçiş sürecinizde alternatiflerinizi oldukça artırıyor. Eğer ki dereceye girmiş bir takımdaysanız yarışmanızın sponsoru firmaların sizler için staj vb. hediyeleri oluyor ki bunlar uykusuz geçen yaz sürecinizi size bir çırpıda unutturuyor.
İnsan ilişkilerinde de oldukça faydası var bu sürecin. Sizi anlayışlı, saygılı bir birey olmaya zorluyor adeta. Öte yandan yeni insanlar ile tanışmak yeni dünyalar keşfetmek size paha biçilemez katkılar sağlıyor. Görev bilinciniz işinizi hakkıyla yapma ahlâkınız çok iyi bir seviyeye ulaşıyor. Sezonun kış kısmına baktığımızda biraz rölanti gibi gözükse de aslında sürecin çok önemli bir bölümü burada temelleniyor. Görev dağılımı, sürecin genel planı ve aldığınız görevler doğrultusunda izlemeniz gereken yüzlerce Hintli profesörün videosu sürecin bu kısmında başlıyor ve asla bitmiyor. Normal arkadaşlarınız üniversitenin derslerini yetiştirmeye çabalarken sizler bunlara ek olarak kendinizi geliştiriyor, toplantılara katılıyor, görevlerinizi tamamlamaya çalışıyorsunuz. Haliyle sizi ziyadesiyle zorlu ve yoğun bir süreç bekliyor ancak en başta da dediğim gibi küçük ölçekli bir iş hayatı yaşıyorsunuz.
Eğer ki hâlâ Teknofest veya herhangi bir yarışmaya hazırlanan üniversite takımında yer almıyorsanız sizlere verebileceğim en önemli tavsiye üniversitenizde yer alan tüm takımları araştırmanız ve onlara mail atmanız olacaktır. Buna ek olarak genellikle her takımın bir mentör profesörü oluyor, bundan dolayı bölümünüzde yer alan (kendi üniversitenizdeki bölümünüzün tüm hocalarına) ve diğer üniversitelerin (araştırma ve uzmanlık alanları ilginizi çekenlere) hocalarına bu konular minvalinde mail atmanız. Belki Teknofest olmaz ancak inanıyorum ki bir kapı açılacaktır, yeter ki kafa yapınız olarak bu mantıkta ilerleyin. Unutmayın ki insan hastalandığında değil vazgeçtiğinde ölür…
Asla pes etmeyin…