Gerçek Bir Hikâyenin Mükemmel Kurmacası: Any Day Now

Hepimiz ya kendimizden ya da çevremizdekiler dolayısıyla vatanlarımızdan veya ev bildiğimiz yerlerden uzakta yaşamanın ne olduğunu az çok biliriz. Ancak bu durumu bilmek, onu tamamıyla anlamak veya yaşamış olanlarla aynı hisleri paylaşmak anlamına gelmez çoğu zaman. Dünyanın neredeyse her noktasında yaşanan yaşam tehlikesi, savaş hâli veya temel ihtiyaçların karşılanmasında yaşanan zorluklar kaçınılmaz bir gerçek olarak insanların göç hâlinde olmasına sebep olur. Sinema ise bu gerçekliği gözler önüne sermenin en seçkin yöntemlerinden biridir.

Hamy Ramezan’ın ilk kurmaca filmi olan Any Day Now, yönetmenin kendi ailesiyle İran’daki savaştan Finlandiya’ya kaçma hikâyesini anlatan uzun metrajlı bir film. Aslında, Finlandiya’da kendilerine resmî bir sığınma statüsü verilip verilmeyeceğine dair kararı bekleyen İranlı bir mülteci ailenin hikâyesi, genel olarak yönetmenin çocukluk deneyimlerine dayanıyor. Film, başvuru sonucunu uzunca bekleyen ailenin anlatısı olarak güçlü bir duygusal bağ ve yankı uyandırıyor.

Aslen İran asıllı Ramin Mehdipour, Finlandiya’da küçük bir kasabada yeni okul yılından birkaç hafta öncesine kadar güzel bir yaz geçiriyor. Ancak, filmin asıl konusu olan Finlandiya Göçmenlik Dairesi’nin sığınma başvurularını geri çevirmesi üzerine, almış oldukları kötü habere rağmen hayatlarına son derece olumlu bir bakışla devam etmeye çalışıyorlar. Mahman ve Mahtab, temyiz yoluna başvurmak üzere hazırlanırken, yaşananlar karşısında çocuklar için iyimser bir şekilde hayatlarına odaklanıyorlar.

Mehdipourlar aynı trajik sonlarıyla birlikte ikamet ve iltica talebi reddedilen ve yerinden edilmiş çok sayıda başka aile ile aynı durumdadır. Any Day Now, devlet otoritesine karşı sayısız reddedilme döngüsünden geçen aileler için harikulade bir saygı duruşu niteliğinde. Bu film, büyük bir empati ile gelişmiş bir ailenin hayatta kalma ve kararlılık hikâyesinden ibaret.

Filmde işlenen drama izleyiciyi hüzne boğacak türden bir drama değil. Her ne kadar içinde yürek burkan duygular barındırsa da, aslında bu, iç açıcı duyguları ve güzel bir teselli edici duyguları içeren bir drama olarak kendini gösteriyor. Aslında günlük yaşam odağında kalmış olan filmde, her ne kadar aile mükemmel bir mutluluk içinde olsalar, bu durumu bu kadar melankolik yapan da aslen zorluklara karşı gösterdikleri metanetleri oluyor.

Kamera hareketlerinin ustalığı Finlandiya’nın doğal güzellikleri dışarıdan gelenler için hoş bir karşılama olarak gösteriyor. Ayrıca usta oyuncuların canlandırdıkları iyimser ve eğlenceli anne baba figürleriyle bu aile, herkesin bir parçası olmak istedikleri türden bir aile oluyor.

Öyle ki bu film, birçok yönüyle başarılı sayılabilir. İşlediği konu, kullanılan yöntemler ve hatta filmin işleyişinin dahi filmin başarısında bir etkisi söz konusuyken, bence filmi asıl başarılı kılan faktör ise gerçek hayatla bağlantısıdır. Şüphesiz, söz konusu film, başarısını gerçekliğinden alabilmiştir.

Zeynep Elif Kınalı