
Birbirinden farklı kültür ve medeniyetin ev sahibi, sokakları tarih kokan Suriye’yi turluyoruz!
Renkli çarşıları, geleneksel lezzetleri, kendine has kültür ve âdetleri, köklü tarihî, canlı sokakları ve zengin coğrafyası ile Suriye; tarih boyunca birbirinden farklı krallıklar ve halklar tarafından yönetilmesi ile oldukça zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
Geçmişte el-Şam ismiyle bilinen Suriye tam 403 sene boyunca Osmanlı tarafından yönetilmiştir. Güneybatı Asya’da, Orta Doğu’nun kalbi durumunda bir konuma sahiptir. Başkent Şam, Halep, Humus, Lazkiye, Hama, Rakka, Tartus, İdlib bazı şehirleridir. Şu an bulunduğu durumu bir kenara bırakıp eski Suriye sokaklarını keşfetmeye ne dersiniz?
Kim Bu Suriyeliler?
Ne yazık ki günümüzde sadece “mülteci” kavramı ile eşleştirdiğimiz ve buna bağlı olarak sınıflandırdığımız Suriyeliler etnik yapısı bakımından çoğunluğu Arap bir kısmı Kürt, Süryani ve Türk olmak üzere oldukça zengindir. Suriyeliler uzun bir kültürel geçmişi olan geleneksel bir toplumdur. Aile, din, eğitim, öz disiplin ve saygıya önem verirler. Suriyelilerin kültürü Mezopotamya, Hristiyanlık, İslâm ve Suriye’deki etnik karışımın kültürü etrafında biçimlenmiştir. Bunun yanında Suriyeliler içlerinde kozmopolit bir toplum ve canlı bir kültüre sahiptir. Geleneksel sanatlarına, mimari, müzik, giyim, mutfak ve yaşam tarzlarına İslâm etkisi ve ve Arap kültürü yansımıştır.
Suriye müziği, Şam başta olmak üzere özellikle klasik Arap müziği dünyasının önde gelen müziği olarak bilinmektedir. Dabke ve kılıç dansı gibi danslar kültürlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda Suriye edebiyatı Arap edebiyatına büyük katkıda bulunmuş, sözlü ve yazılı şiir geleneğine sahiptir. Televizyon, Suriye’ye ilk olarak 1960 yılında gelmiştir. Suriye’deki medya kuruluşlarının neredeyse tamamı devlete aittir.
Suriye’nin kendine has, zengin bir yemek kültürü vardır. Kullanılan malzemeler bakımından oldukça çeşitli olan Suriye Mutfağı, Güney Akdeniz, Yunan ve Batı Asya mutfaklarının karışımından oluşur. Başlıca yemekleri; kibbe, humus, falafel, tabbule, fettuş, şavurma, kepse, mutabbal, sembusek ve künefedir. Ana yemeklerinde Güney Anadolu ile kültürel paralellik gösterir. Tatlılar ve hamur işleri Suriye mutfağının olmazsa olmazlarıdır. Bizim mutfak kültürümüzde olmayan ama Suriye’de pek çok yemekte kullanılan ve sabah kahvaltıda üzerine zeytinyağı gezdirilerek yenilen baharatgillerden Zahter’li ekmek oldukça önemlidir.
Akdeniz’in doğusunda yer alan Suriye karışık bir coğrafyaya sahiptir. Orman, verimli ovalar, yüksek dağlar ve çölleşmiş bölgeler her ne kadar kulağa ilginç gelse de Suriye’de bulunur. Batı kesimlerinde Akdeniz iklimi hüküm sürerken, doğuya doğru gidildikçe sıcaklık artar ve merkezî bölgelerde ve güneydoğuda çöl iklimi hâkimdir.
Nerelere Gitsek?

Hicaz Tren İstasyonu
Hicaz Demiryolu, II. Abdülhamid tarafından 1900-1908 yılları arasında Şam ile Medine arasında inşâ ettirilen demiryolu hattıdır. Demiryolunun yapımı için Osmanlı konsoloslukları yurt dışında yardım paraları toplamıştır, fakat proje İngilizlerin ve bazı Batılı devletlerin kışkırtması ve asılsız söylentiler yayması, yaşanan sabotaj, soygun gibi olaylar yüzünden bitirilememiştir. Yapımından sonra ise sıkıntı yaşanmıştır. Görkemli mimarisi ve içerisindeki çarşısıyla şehrin önemli turistik mekânlardan biri hâline gelen Hicaz Tren İstasyonu, Şam’ın en popüler turistik yerlerindendir. Gar, İspanyol mimar Fernando de Aranda tarafından tasarlanmıştır.

Palmira Antik Kenti
Palmira Antik Kenti, Suriye‘de Antik zamanların en önemli dinî ve ticaret merkezi olarak kabul edilmektedir. UNESCO’nun 1980 yılında Dünya Mirası Listesi’ne aldığı kent, Humus eyaletinin Palmira şehrinde yer almaktadır. Suriye Çölü’nün ticaret kervanlarının geçiş noktasında bulunması nedeniyle ‘Çölün Gelini’ ya da ‘Çöl Köprüsü’ ismiyle de anılmaktadır. Şehrin ilk isminin Tedmur, Tedmür, Tadmur veya Tudmur olduğu Babil tabletleri üzerindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Fransız arkeologların bölgede yaptığı kazılarda şehrin geçmişinin MÖ 19. yüzyıla kadar uzandığı ortaya çıkarılmıştır.

Hamidiye Çarşısı
Hamidiye Çarşısı kale içindeki eski Şam’ın içinde bulunan Suriye’nin en büyük ve merkezî çarşısıdır. 1780’de Sultan I. Abdülhamid tarafından yaptırılmış, Sultan II. Abdülhamid tarafından da genişletilmiştir. Eski kent surları içerisinde konumlanan Hamidiye Çarşısı, şehrin en kalabalık ve hareketli yerlerindendir. Osmanlı Dönemi’nde inşâ edilen bu tarihî çarşıdan geleneksel Suriye el sanatları, gümüş ve altın takılar, giyim, kumaş gibi pek çok eşya ve malzeme satın alabilirsiniz.

Azem Sarayı
Osmanlılar zamanında Şam valisi olan Esad tarafından yaptırılan Azem Sarayı, hem ülkenin hem de şehrin en etkileyici yapılarındandır. Fransız yetkililerin Doğu Araştırmaları Enstitüsü’ne dönüştürdüğü Al Azem Sarayı, 1920’li yıllara kadar Al Azem ailesi tarafından kullanılmıştır. Şam’ın Eski Kent bölgesinde konumlanan ve klasik Şam mimarilerinin en güzel örneklerinden biridir. Günümüzde müze olarak kullanılan bu sarayda birbirinden güzel el sanatı eserleri sergilenmektedir.

Nur-ad Din Şifâhânesi
Dımaşk’ta (Şam) Antakya Kapısı ardında yer alan yapı, doğu eyvanı üzerindeki mermer kitâbesine göre Nûreddin Zengî tarafından yaptırılmıştır. Hastaların, müzik ve çeşmelerden akan su sesleriyle iyileştirildiği bilinen bu tarihî şifâhânede, 19. yüzyıla kadar hasta tedavisi devam etmiştir. Binanın kubbesinin mukarnaslı yapısı, geçmeli geometrik süsleme biçimi sergileyen taç kapının giriş bölümü göz alıcı bir güzelliğe sahiptir. Bu özellikleriyle kapının yeni etkilerle farklı kılınmış olağanüstü bir görüntüsü vardır.