Ruveyda Eren
Bu sayımızda TarihÎ Balat semtini gezeceğiz. Eski İstanbul’un tam kalbinde olan semt; orada bulunan bir saraydan dolayı tarih boyunca ‘’Palation’’ adıyla anılmış. Zaman içerisinde bu isim değişmiş ve bugünkü isim olan Balat olarak günümüze gelmiş. İstanbul’un kaotik ortamı içinde kendini soyutlayıp orjinal dokusunu korumuş olan bu semt, zamana ve insana karşı güçlü bir şekilde direniyor. “iyi ki gelmişiz” diyerek, tatlı bir yorgunluk eşliğinde evinize döneceğiniz rotamız sizlerle.
Ferruh Kethûdâ Camii
Ferruh Kethûdâ Camii, Mimar Sinan Eserleri arasında olup, 1562-1563 yılları arasında inşa edilmiş. Banisi (kurucusu) ise Ferruh Ağa’dır. Sahilden içeride kaldığından pek çok insan burayı bilmiyor. Fakat biraz iç kısımlara doğru yürüdüğümüzde semtin bu külliye etrafında şekillendiğini görüyoruz. Osmanlı Dönemi’nde Sünbüliye koluna ait bir tekke olarak kullanılmış ve o dönemde Balat Tekkesi olarak ün salmış. Balat Yangını sonrası günümüze sadece camii olarak kullanılan yapı gelmiş. Bu tarihî yeri ziyaret ettiğinizde bahçesinde türünün günümüze ulaşan nadir örneklerinden olan güneş saatini ve hâlen akmakta olan sivri kemerli çeşmesini görmeyi unutmayın.
Çıfıt Çarşısı
Çıfıt Çarşısı, hiç şüphesiz ki Balat’ın keşfedilmesi gereken en ilginç yerlerinden biri. Zamanında Osmanlı tarafından yerleştirilen Yahudiler dönemin tek tük ihtiyaçlarına karşılık veren çarşılara karşı her şeyin bir arada bulunduğu bulunduğu dükkânlar kurmuşlar. Günümüzde ise Türk esnaf var. Burada her şey eski usul. Ayakkabı tamircisinden şekerciye, kasaptan eczaneye, terziden fırına kadar daha pek çok şeyi bulabilirsiniz.
Çıfıt Çarşısı, TDK sözlüğünde “türlü şeylerin karmakarışık bir durumda bulunduğu yer” olarak açıklanmış. Genellikle eski kuşak İstanbullular tarafından, bir yerin ya da mekânın dağınık durumda olduğunu belirtmek için hâlâ kullanılmakta.
Cafe Naftalin
Naftalin; Balat’ın tarihî atmosferini taşıyan butik diyebileceğimiz güzel bir kafe.
İçeri adım attığınız anda geçmişe gidiyorsunuz. Vita yağ kutularında çiçekler, çevirmeli telefon, babaannelerimizin evinde gördüğümüz danteller ve fincan takımları… Sahipleri çok tatlı olan bu mekânın kedileri de meşhur. Nostalji seven bir gençseniz adı gibi naftalin kokan bu kafeye uğrayabilir, ıslak kek ve kahve eşliğinde vakit geçirebilirsiniz. ☺
Fener Rum Lisesi
Osmanlı İmparatorluğu’nun en yüksek mevkilerinde görev almış pek çok baştercüman, Rum, Eflak ve Boğdan beylerinin eğitim gördüğü Özel Fener Rum Lisesi ve Ortaokulu 565 yıldır eğitim veriyor.
Tarihin en eski ve en görkemli okullarından olan yapı 1454 yılında Fatih Sultan Mehmed’in fermanı ile kurulmuş. İlk eğitimine teoloji ağırlıklı derslerle başlayan okul; 1861 yılından sonra klasik eğitim veren bir liseye dönüşmüş. Yapının mimarı Dimadis okulda kullanılacak malzemelerinden çoğunu Marsilya’dan getirtmiş.
Haliç’in en görkemli yapısı olan okul gerek büyüklüğü gerek ihtişamı ile görmeniz gereken bir tarihî eser.
Kiremit Caddesi Evleri
Balat’ın pastel renkli şirin evlerini iki sokakta görmek mümkün. Bunlardan biri Fener’deki Kiremit Sokak, bir diğeri ise Balat’taki Merdivenli Yokuş Sokak. Yan yana sıralanmış bu eski evler, küçük heykeller ve motiflerle süslü. Fotoğraf çekmek ve çektirmek isteyenlerin uğrak duraklarından birisi. Bu rengârenk sokakları gezebilir, Instagram profilinizi neşelendirecek kareler çekebilirsiniz.
Fethiye Camii
yüzyılda Pammakaristos kilisesi olarak inşa edilen yapı; 16. yüzyılın sonunda yani III. Murad zamanında Azerbaycan ve Gürcistan’ın fethiyle beraber zaferin şerefine yapı camiye çevrilmiş ve “ Fethiye Camii ” adını almış. Ana yapı hâlen cami olarak kullanılmakta, yan şapel ve kiliseyi çevreleyen kemerli yolun bir bölümü 1949 ve 1983 yılları arasında restore edilmiş. Günümüzde Bizans mozaiklerinin sergilendiği bir müze olarak faaliyet veren bu yapıyı mutlaka görmelisiniz.
Camhane Sanat Merkezi
Fatih ilçesinin Balat semtinde konumlanan yapı Türkiye’nin ilk cam sanat merkezi.
Mimari olarak bir sıra küfeki taşı, iki sıra da tuğladan oluşan tarihî yapının 2005 yılında restorasyonu başlamış ve 2008 yılında tamamlanarak ziyarete açılmış. İçerisinde cam ve camdan eser, seramik ve seramikten eser, metal ve metalden eserler sergilenmekte. Ayrıca, sanat eserlerinin yapımı, dekorasyonu, sergilenmesi, alımı ve satımı da gerçekleşiyor. Yolu Balat’a düşenlerin mutlaka görmek isteyeceği bir mekân. 🙂
İstanbul’un görülmesi gereken noktalarını her Rota’da birlikte görmeye devam ediyoruz. Bir sonraki sayıda yeni bir Rota’da görüşmek üzere.