ROTA BİZDEN HAREKET SENDEN KARAKÖY

Bu rotamızda bankalarıyla ve iş hanlarıyla ünlü en eski ticaret merkezlerinden biri olan Karaköy semtindeyiz. Karaköy; Bizans zamanından beri bir liman alanına sahip. Yaklaşık 1000 yılında Bizans İmparatoru; Cenovalı tüccarlara bu bölgede yerleşme ve çalışma izni vermiş. Cenovalılar kendilerini ve ambarlarını korumak için dayanıklı istihkâmlar inşa etmişler. Galata Kulesi bunların içinde görülebilen en yüksek ve en kuvvetli noktadır.
1478 nüfus sayımında yarısı Müslüman olan bölgeye 1500 yılından itibaren İspanya’dan kaçan Seferad Yahudileri yerleşmiş. Sonrasında Kırım Savaşı için bölgeye akın eden Avrupalılar işlerini kolaylaştırmak için buraya bir rıhtım inşa etmiş. Günümüzde ticaretin merkezlerinden biri hâline gelen Karaköy; tarihi atmosferiyle de görülmeyi ve keşfedilmeyi bekliyor.

1: İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ
2004 yılında ülkemizin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak kurulan İstanbul Modern, disiplinler arası etkinliklere ev sahipliği yapıyor. İstanbul Modern, modern ve çağdaş sanat yapıtlarına, fotoğraf, tasarım, mimari ve yeni medya alanlarındaki üretimlere koleksiyonunda yer veriyor. Türkiye’nin kültürel kimliğinin uluslararası sanat ortamıyla paylaşılmasına aracılık eden müze, sanatçıların üretimlerine ve yurt dışında iş birlikleri kurabilmelerine destek oluyor. Siz de buradaki etkinlikleri takip edip ilginize göre sergileri gezebilirsiniz.

2: NUSRETİYE CAMİİ
Tophane Camii olarak da bilinen Nusretiye Camii’nin yerinde 3. Selim zamanında yapılan Arabacılar Kışlası Camii bulunuyormuş. 1823 yılında çıkan yangın sonucu cami zarar görmüş ve II. Mahmûd buraya yeni bir cami yaptırmaya karar vermiş. Yeniçeri Ocağı’nı kapatma kararını kutlamak için Krikor Balyan’a günümüzdeki Nusretiye Camii’ni inşa ettirmiş. Yapılışından bu yana defalarca restorasyon geçiren cami günümüze kadar gelmiş durumda ve ziyarete açık.

3: TOPHANE-İ AMİRE KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
Tophane-i Amire binası, 15. yüzyılda Bizans Dönemi’nde Metopon adlı bölgede kurulmuş. Sultan II. Mehmed tarafından fetihten sonra kurulan top döküm merkezi, Osmanlı ordu ve donanmasının kullandığı askerî topların üretildiği yerdir. Bina, 1850’lerden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nda silah sanayisinin ve silah ticaretinin merkezi olmuş, 1900’lü yıllarda bir süre eğitim merkezi olarak kullanılmıştır. 1992 yılına kadar çeşitli düzenlemeler geçiren Tophane-i Amire binası, günümüzde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde hizmete açılmış. Bu tarihî ve askerî binada Tophane-i Amire Beş Kubbe, Tophane-i Amire Tek Kubbe ve Tophane-i Amire Sarnıçlar olmak üzere üç ayrı sergi holü bulunmakta ve bu mekânlarda yurt içi ve yurt dışı sergiler düzenlenmektedir.

4: KILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ
Büyük Türk denizcisi Kılıç Ali Paşa, namını sürdürmek için bir cami yaptırmak istemiş. Sultan III. Murad’ın huzuruna çıkıp arzusunu bildirdiğinde Padişah latife olsun diye, “Sen deryalar serdarısın. Var git câmini deryaya kur!” deyince Kılıç Ali Paşa, Mimar Sinan’a gitmiş ve Tophane sahilinde denizi doldurarak tarihte bir ilk gerçekleştirilmiştir. Osmanlılar zamanında sadrazam bile olsa kimse edeben iki minareli cami yaptıramazdı, çünkü bu imtiyaz padişaha aitti. Onun için Kılıç Ali Paşa Camii tek minarelidir. Bir rivayet odur ki; Don Kişot’un yazarı Cervantes de bu caminin inşaatında çalışmış. Kılıç Ali Paşa’ya esir düşen Cervantes’in; romanlarında da bu esareti tasvir ettiği görülür.

5: SURP KRİKOR LUSAVORİÇ ERMENİ ORTODOKS KİLİSESİ
Aziz Krikor’a ithaf edilen yapı, Ermeniler tarafından inşa edilen en eski kilise olma özelliğini taşıyor. Kubbe örtüsü koniktir ve İstanbul’da bu tarz kubbesi olan çok az kilise vardır. Kilisenin doğusunda apsis, kuzey ve güneyinde vaftizhane ile şapel dikkat çekiyor. Samatya Kilisesi’nde patriklik kurulana kadar burası Ermenilerin tek ibadethanesiymiş. Yakın zamanda tekrar restore edilerek 2012 yılında ibadete açılmış.

6: KARAKÖY ÇORBACISI
“Kana kuvvet göze fer batna cilâdır çorba
İllet-i cû’a deva mahz-ı gıdâdır çorba
Sağlara, hastalara ayni şifâdır çorba
Ağniya dostu, muhibb-i fukarâdır çorba
Hâsılı hâhiş ile ekle sezâdır çorba”
Bu soğuk kış günlerinde rotanızı tamamladıktan sonra Karaköy Çorbacısı’na gidebilir ve 21 çeşit çorbasından damak tadınıza uygun lezzetleri tadabilirsiniz.