Depremin Sesi Volkan Demirel

Türkiye, depremin sesini ilk önce ondan duydu. Henüz deprem bölgesinden hiçbir görüntü yokken, onun videosu anlattı bize afetin yıkıcılığını. Sesindeki derin korku ve yüzünden süzülen yaşlar, en büyük yardım çağrısıydı. 7.7 büyüklüğündeki depremin en şiddetli şekilde yaşandığı Hatay’dan seslendi milyonlara. Evet, o kişi Volkan Demirel’den başkası değildi.

Volkan Demirel, 21 Eylül 2022’de Hatayspor’un başına geçmiş ve o tarihten beri Hatay’da yaşamaya başlamıştı. Büyük ümitler ve devasa hayallerle geldiği medeniyet şehri Hatay, Kahramanmaraş Depremi’nde adeta yerle bir olurken de oradaydı Volkan.
Depremzedeler için başlatılan “Omuz Omuza” kampanyasında canlı yayına çıktı ve bir kez daha duygu dolu anlar yaşattı bize. “Hatay’da bulunduğum sürede 100 kişi tanıdıysam, neredeyse yarısını kaybettim. Kalanlar da geleceğini kaybetti. Keşke elimizden daha fazla şey gelebilseydi. Bu saatten sonra söz bir tarafa, yapılacaklar bir tarafa” dedi boğuk bir ses tonuyla ve ekledi; “Futbolun paydaşları burada, yapmamız gereken belli. Ne yazık ki şu anda oradaki sorunlar devam ediyor. Ben yaşadığımı bilirim, bunu bilerek herkesin elini vicdanına koyarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Deprem sonrası Hürriyet’e konuşan Demirel, “Kıyamet günü geldi diye düşündüm. Hemen oyuncularımı düşündüm. Kimseye ulaşamadım. Hemen Burak Öksüz’ün evine gittik, enkazdan çıkarıldı. Bertuğ Yıldırım’ın durumu da iyi. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın.” ifadelerini kullandı.


Volkan Demirel, “Ben yaşadığımı bilirim” diyordu. Onun ne yaşadığını az çok tahmin edebiliyoruz sadece. Hatta tahmin yürütmeye çalışıyoruz, ötesi yok, ötesi olmuyor. Futbol’daki yegâne ayrımın renklerden ibaret olduğunu görüyoruz onun sayesinde. Rekabetin yalnızca yeşil sahada kalması gerektiğini görüyoruz. Hâlbuki Fenerbahçe’nin efsane ismiydi o. Her ne kadar teknik direktörlüğe soyunmuş olsa da; adı her zaman “Fenerbahçe’nin Efsane Kaptanı” olarak anılmıştı ve anılmaya da devam edecekti. O Fenerbahçeli taraftarlara seslenmedi sadece. Yahut onu yalnızca Fenerbahçeliler duymadı. Futbola gönül veren-vermeyen herkes Volkan Demirel’in yardım çağrısına açtı can kulağını. Belki de onun çağrısıydı, Türk futbol tarihine damgasını vurmuş 4 büyük takımın başkanlarını yan yana getiren.