Teknoloji denildiğinde Silikon Vadisi ve Japonya’nın ardından akla ilk gelen ülke Singapur, basit bir Asya ülkesi olmanın çok ötesinde. Düşük olan beklentilerinizi yükseltin çünkü hiç beklemediğiniz potansiyele sahip bir ülkeyi turlamaya çıkıyoruz.
Singapur 5,6 milyon nüfüsa sahip, 721,5 km2 büyüklüğünde bir ada-şehir devletidir. Karasal alan olarak 234 ülke arasında 191. sırada bulunan Singapur, aslında dünyadaki en küçük ülkelerden biridir.
Singapur’un tarihi 700 yıldan fazla bir süreye, yani 13. yüzyıla uzanır. Önceden Temasek olarak bilinen Singapur, Güneydoğu Asya’nın ucunda stratejik bir konuma sahip, bölgesel deniz ticareti açısından bir merkez konumundaydı diyebiliriz. Geçmişte Johor Sultanlığı, İngiltere ve Japonya tarafından yönetilmiş, 1965 yılında bağımsızlığını kazanmadan önce de Malezya ile birleşmiştir. Kilometrekare başına 8.155 kişi ile Singapur dünyanın en fazla nüfus yoğunluğuna sahip ülkelerinden biridir.
Kim Bu Singapurlular?
Temelde bir büyük ada olan Singapur, ana adayı çevreleyen, çoğu ıssız 62 küçük adadan oluşur. 1965 yılında bağımsızlığını ilan eden Singapur Cumhuriyeti’nin, bugün %75’ine yakınını Çinliler oluşturuyor. Geri kalan Singapur nüfusu ise Malaylar, Hintliler ve azınlıklardan oluşuyor. Küçük olmasına rağmen ticarete dayalı ekonomisi ve gelişmiş turizmi, gemi yapımı, petrol rafineri ve elektronik endüstrileri ile dikkat çeken Singapur’un en büyük adası Sentosa’dır.
Singapurluları diğer topluluklardan ayıran en temel özelliklerden biri 4 resmi dilleri olması. Yani Singapur dili dendiğinde aralarında Çince, İngilizce, Malayca ve Tamilce dillerinin konuşulduğu bir ülke aklınıza gelmelidir. Singapur’da eğitim ve iş sektöründe ise İngilizce kullanılıyor. Ancak bu İngilizce’ye yerel kelimeler de ekledikleri için aksanlarına Singlish deniyor.
Singapur, “Yasaklar Şehri” olarak da biliniyor. Aslında bazıları için yasak değil de, toplum olarak yaşamanın gerektirdiği kurallar diyebiliriz bunlara. Öyle ki ülkede sakız çiğnemekten çöp atmaya, yere tükürmekten sokakta su dışında bir içecek içilmesine, gece yarısından sonra duş almaktan arabaları kirli bırakmaya kadar pek çok yasak ve uygulanan ağır cezalar bulunuyor. O yüzden dikkat etmenizde fayda var.
Singapur aynı zamanda yemek yemeyi sevenler için de bulunmaz bir nimet. Hele ki yemek tutkunuysanız seyahatinizi Singapur Yemek Festivali’ne denk getirmenizi tavsiye ederim. Kozmopolit bir yapıya sahip olan ülkede insanlar yemek kültürüne oldukça önem verir ve bu nedenle Tay, Çin, Japon, Hint, İtalyan, Fransız mutfaklarının yemeklerini yapan ve her bütçeye uygun restoranlar bulunur. Son derece kaliteli restoranların yanı sıra ucuz kafelere de rastlamak mümkün. Diğer Asya ülkelerinde yaşanan yemek problemi Singapur’da neredeyse hiç yaşanmıyor.
Neredeyse %100’lük bir internet bağlantısına erişim oranı ile Singapur, dünyanın dijital olarak en geniş bağlantıya sahip ülkelerinden biri. Ayrıca, inovasyona katkıda bulunmak ve girişim ekosistemini teşvik etmek de dahil, ekonomik büyüme fırsatları yaratmak için bilgi-iletişim teknolojilerini, ağlarını ve büyük verileri kullanacak olan Akıllı Ulus girişimini başlatarak bu alanda öncü olmuştur. Bu yüzden teknoloji alanında kariyer yapmak isteyen dijital göçebe ve nitelikli göçmenlerin ilk tercihi Singapur olmaktadır.
Nerelere Gitmeli?
Marina Bay Sands Oteli & SkyPark
Mimar Moshe Safdie imzalı Marina Bay Sands Oteli 55 katlı 3 gökdelen ve onları çatıdan birleştiren gemi görünümlü ünlü terastan meydana gelen görkemli bir yapı.. 2011’de hizmete açılan Marina Bay Sands Oteli, Singapur için kent sembollerinden biri. Otelin dünya çapında bu denli ün kazanması ilgi çeken terasından kaynaklı. Dünyanın en büyük gökyüzü parklarından olan 1,2 hektarlık SkyPark, 55 katlı 3 gökdelenin çatılarını birbirine bağlayan, gemi şeklinde tasarıma sahip bir teras. Buradan Singapur’un tüm gökdelenlerini, benzersiz yapılarını ve ışıl ışıl yaşantısını seyretmek mümkün.
Gardens by the Bay
Özel tasarımlı büyüleyici botanik bahçesi ile Gardens by The Bay, Singapur’un ne kadar kendine has bir şehir olduğuna sizi ikna edecek. Eşsiz güzellikteki tasarımıyla göz kamaştıran bahçe içinde Çiçek ve Bulut olmak üzere iki sera, 20 kadar supertree (devasa ağaçlar) ve 101 hektarlık yeşil alanların yer aldığı tematik bir park bulunuyor. Parkta yer alan dev deniz kabuğu şeklindeki seralarda binlerce bitki ve çiçek masalsı bir atmosfer yaratıyor ve efsane anılar biriktirebilmeniz için zemin hazırlıyor. Ayrıca bahçede yer alan dünyanın en yüksek kapalı şelalesiyle sizi bir masal evrenindeymiş gibi ağırlıyor.
Universal Studios
Universal Studios, Singapur Sentosa Adası’nda eğlenceye doyacağınız alanlardan biri. Tematik parklara merak duyuyorsanız burası tam da size göre. Universal Studios’un sadece çocuklara yönelik olduğunu düşünmeyin. Yetişkinler için de yüzlerce etkinlik mevcut. Her yaştan insan bu tematik parkta doyasıya eğlenebiliyor.
Parkın öne çıkan özelliği ise farklı film temalarına göre bölümlere ayrılmış olması. Renkli Hollywood sokaklarından New York eğlencelerine dalabilir, Ancient Egyp’ta dev heykeller arasında dolaşıp mumyalardan kaçabilir ya da The Lost World’de dinozorlarla beraber parkta yürüyebilirsiniz.
Kampong Glam & Masjid Sultan Müslüman Mahallesi
Müslüman kimliği ile ön plana çıkan Kampong Glam & Masjid Sultan Müslüman Mahallesi canlı ve keyifli bir mahalle olarak sizi karşılıyor. Kafelerden mağazalara kadar birçok mekanın yer aldığı Kampong Glam’da rengarenk bir yaşam söz konusu.
Mahalle birkaç caddeden oluşuyo.Burası özellikle çarşı-pazar gezmek için ideal diyebiliriz. Şirin dükkanlar ile kafelerin yer aldığı ara sokaklar da keşfedilmek için sizi bekliyor. Birçok turist özellikle bu sokaklarda fotoğraf çekmeye ve kahve molası vermeye bayılıyor. Singapur’un en büyük camisi olan 1824’ten kalma Sultan Camii de bu mahallede yer alıyor. Turistlerin gözdesi olan Sultan Camii, altın kubbesinin görkemiyle tüm dikkatleri üzerine çekiyor.
Singapur Jewel Changi Havaalanı
“Gezi rotasında havaalanı ne alaka?” demeyin, çünkü Singapur Jewel Changi havaalanı bildiğiniz gibi değil. Dünyanın en özgün tasarımlı havaalanı desek inanın abartmış olmayız. Neden mi? İçerisinde 40 metre yüksekliğinde kapalı bir şelale var. HSBC Rain Vortex isimli bu şelalenin çevresinde 2000’den fazla ağaç bulunuyor ve sizi Amazon Ormanlarındaymış gibi hissettiriyor. Havaalanındaki büyüleyici ambiyansın bir diğer öğesi de her bir terminal önündeki bahçeler. Öyle ki içerisinde yüzlerce türün yaşadığı Kelebek Bahçesi bile mevcut. Burada çekeceğiniz içeriklerin konumuna havaalanı yazdığınızda kimse inanmayacak.
Singapur Ulusal Müzesi
Merkezdeki konumuyla her yerden kolaylıkla ulaşabileceğiniz Singapur Ulusal Müzesi, daha içine bile girmemişken ziyaretçilerini Rönesans tarzı zarif ve estetik mimarisiyle cezbediyor. 19. yüzyıl yapımı olan bina iki dikdörtgen bloktan meydana oluşuyor. Hem iç hem dış cephesiyle müzeye ayrı bir değer ve güzellik katıyor. İçeri girdiğinizde ise sizi Singapur’un Malaylar döneminden İngiliz sömürge yılları ve günümüzdeki modern yapısına kadar olan tarihi bir yolculuk bekliyor. Sunumlar ilgi çekici, eğlenceli, aynı zamanda son derece bilgilendirici. Tarihi bilgilerin yanında farklı temalarda geçici sergilerle de sanatı ziyaretçilerle buluşturuyor bu müze. Tarih ve sanatı bir arada harmanlayan bu müzeyi ziyaret etmeden Singapur yolculuğunu tamamlayan çok şey kaçırır.