“İmtisali câhidu fillâh oluptur niyyetim,
Dîn-i islâmın mücerred gayretidir, gayretim.
Fazlı Hak ve himmeti cündi ricalullâh ile,
Ehl-i küfrü serteser kahreylemektir niyyetim.”(Niyetim Allah yolunda savaşmaktır. Gayretim yalnız İslam dini içindir, başka her şeyden uzaktır. Niyetim, Allah’ın ve veliler ordusunun yardımıyla küfür ehlini baştanbaşa kahreylemektir.)
01. Fatih, Türk Tarihi’ne damga vuran en büyük hükümdardır. Türk Tarihi’ni ikiye ayırmak gerekir: Fatih’ten önce, Fatih’ten sonra… Sadece Türk tarihinin değil aynı zaman da dünya tarihinin de akışını değiştiren, çağlara damgasını vuran benzersiz bir isimdir.
02. Fatih, evrensel bir şahsiyettir. Japonya’daki bir ilkokulda da, İngiltere’de bir lisede de, Amerika’da bir üniversitede de tanınan, ismi tüm dünyayı dolaşmış öncü bir şahsiyettir.
03. Fatih, bir yol açıcıdır. Kendisinden sonra gelen bütün yöneticiler için bir mihenk taşı, başvurulan kaynak ve izi sürülen büyük bir liderdir.
04. Fatih ve İstanbul, kaderin bir araya getirdiği iki ayrı yıldızdır. İki yıldız, bir araya gelince Osmanlı, bambaşka bir yöne doğru yürümeye başlamış ve dünyanın en büyük gücü olma yolunda fitili ateşlemiştir. Fetihten sonra her iki yıldız, gitgide daha da parlamıştır.
05. Fatih, büyük adamdır. Büyük düşünmeyi ve hayallerin peşinden koşmayı bize öğreten kişidir. Eğer istenirse, her hayalin bir gün gerçeğe dönüşeceğinin en büyük delilidir.
06. Fatih, devlet yönetiminde liyakat ve adalet esaslı bir sistemi benimsemiş, buna göre yetenekli kişileri devlet kademelerine yerleştirmiştir. Donanımlı ve bilgili kişileri koruyup kollamış, yaptığı kanunlarla da bu zemini iyice sağlamlaştırmıştır.
07. Fatih, bakımsızlıktan dökülmüş, dağınık ve perişan olmuş İstanbul’u, yeniden imar ve ihya etmiş, ceddinin “İstanbul’u aç, gülzar yap!” vasiyetine sahip çıkmıştır. İstanbul, Fatih’le beraber yeniden doğmuştur.
08. Fatih, Hazreti Peygamber’in övgüsüne erişmekle kalmamış, bunun hakkını vermek için de canla başla çalışmıştır. Bir dünya imparatoru olarak, hakikat ve adalet temelli bir yönetim anlayışıyla devletin bütün unsurlarını ayrım gözetmeden kucaklamıştır.
09. Fatih hezarfendir. Yani birden fazla yeteneğe sahiptir: Mühendis, matematikçi, hâfız, bahçıvan, şair, dil ve kültür bilimci, okçu… Çağının teknolojik ve ilmî gelişmelerini yakından takip etmiş, dünyada olup bitenleri de izlemekten asla geri durmamıştır.
10. Fatih, özgüven sahibidir. Kendi ruhuna inanan kişidir. Roma’dan ya da başka medeniyetlerden işine yarar bulduğu güzel şeyleri almış ama onu, kendi kültür ve medeniyet potamızda eriterek, kendine özgü, bu toprakların ruhuna uygun hâle getirerek yaşatmayı ve öze uygun bir şekilde uygulamayı çok iyi bilmiştir.
