Türk futbolunun yıldız ismi, Medipol Başakşehir’in Teknik Direktörü Emre Belözoğlu ile dopdolu bir söyleşi gerçekleştirdik.
Fenerbahçe’de başlayan teknik direktörlük kariyeriniz Medipol Başakşehir’de devam ediyor. Göreve başladığınız tarihten itibaren Medipol Başakşehir, öncesinde kötü bir durumda olmasına rağmen en fazla ikinci puanı toplayan takım oldu. Bunu takımınız ile birlikte nasıl başardınız?
Baktığınızda ülkemizde çok başarılı teknik adamlar yetişiyor. Ben de bunlardan biri olmak için çaba sarf ediyorum. İyi ve hazır bir takıma geldim. Geçmişte Avrupa kupaları ve şampiyonluklar kazanmış, benim eski futbolculuk dönemimde de beş senemi geçirdiğim çok önemli bir kulüp Başakşehir. Birbirimizi tanıyoruz, birbirimize iyi geliyoruz. Ben de elimden geldiğince kendi ekibimle beraber bir oyun inşa etmeye çalıştım. Oyuncu arkadaşlarımız da buna çok iyi reaksiyon gösterdiler. İyi bir birliktelik oldu. Az önce belirttiğim gibi Başakşehir bana, ben Başakşehir’e iyi geliyorum diye düşünüyorum. Çok şükür Avrupa Kupaları hedefine ulaştık. Kendi potansiyelimizin bir 10 puanlık gerisinde kalsak da emeği geçen herkese teşekkür ederim. Herkesin emeğine sağlık.
Peki daha önce “Bu takıma sezon başında gelseydim çok daha farklı olurdu, şampiyon olabilirdik.” gibi düşünceler aklınızdan geçti mi?
Ben o tarz bakmıyorum. Ben her şeyin kader kısmet olduğunu düşünüyorum. Benden önce de çok değerli bir teknik adam vardı: Aykut Hoca. Türk futbolunda şampiyonluk yaşamış, kupalar kaldırmış çok değerli biri. Ben de elimden geldiğince kendi birikimlerimi sahaya yansıtmaya çalışan genç bir teknik adamım. Her şey kader kısmet. Bizim de nasibimiz böyleymiş. Allah çalışanın her zaman yanında olur, diye inandığımızdan işimize sımsıkı sarıldık. Bildiğimiz tek şey de zaten futbol. O yüzden elimizden geldiğince onu yapmaya çalışıyoruz.
Türkiye Süper Ligi’ni Avrupa ile erken açacaksınız, daha önceki tecrübelere göre Avrupa ile ligi erken açan takımlar daha sonrasında sıkıntı yaşayabiliyor. Sizin için bu durum dezavantaj oluşturacak mı? Yeni sezonda Medipol Başakşehir’in hedefi ne? Biz Medipol Başakşehir’i şampiyon olarak görebilecek miyiz?
Erken başlamanın avantajları ve dezavantajları farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor futbol takımlarında. Biz bunu minimalize etmek istiyoruz, çünkü iyi bir kadro kurduk ve birlikte devam edeceğiz. Bazı arkadaşlarımız aramızdan ayrılıp yeni arkadaşlar aramıza katılacak. Yakın zamanda planlama ile ilgili bir çalışma yaptık. Kolay bir sezon olmayacak. Bu sene Trabzonspor şampiyon oldu. İyi bir kadro kurdular, tebrik ederim. Bu ligde yine bizim hedefimiz ön tarafa oynamak olacak ve bunu yapmak kolay değil. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor gibi büyük takımlarla mücadele etmek kolay değil. Hem oyuncu yapısı olarak hem de camia geçmişlerine bağlı olarak. Biz de onlarla mücadele etmeye çalışacağız.
Anadolu futbolu son dönemde Trabzonspor’u da katarsak dört büyüklere karşı bir yükselişte. Siz Anadolu’da kalitenin yükselmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Bence Anadolu’daki takımlar geçmişe göre daha iyi yönetiliyor. Her takım için bunu söyleyemem ama şu an büyük takımlarla mücadele etmeye çalışan takımların çoğu iyi yönetiliyor. İyi oyuncular getiriliyor ve iyi teknik adamlar var başlarında. Bence böyle bir fark var geçmişe göre ama yine de tabii ki büyük takımlar kadar güçlü olmak kolay değil, çünkü 100 senelik takımlardan, camialardan bahsediyoruz, kitlelere bu anlamda öncü olmuş camialardan bahsediyoruz. Onlarla mücadele etmek bir alışkanlık ve geçmiş istiyor. Bunu oluşturmayı da Anadolu kulüpleri görev edinirse inşallah başarılı olmaya devam ederler.
Transferlerle ilgili biraz merakımızı giderir misiniz?
Ben hiçbir zaman isim vermedim biliyorsunuz ama elimizdeki mevcut kadro güçlü bir kadro, bunu daha da güçlendirecek kaliteli oyunculara ihtiyacımız var. Oynatmak istediğimiz dominant ve zor bir oyun var. Bu oyuna alışkanlık kazanmış bir grubumuz var. Buna destek verip kalitemizi artıracak üç ya da dört oyuncuyu içeriye katmak istiyoruz.
Medipol Başakşehir; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi büyük takımlardan ayrılan oyuncuların tercihidir. Yine böyle bir transfer söz konusu mu?
Kaliteli oyuncuların gelmesi için hem ülkemize hem Türk futboluna faydası olması adına şartları zorlayacağız. Bu sene devre arasında yaptığımız oyuncu transferleri de çok önemli isimlerdi. Mesela, Trezeguet’nin çok ciddi katkısı oldu. Büyük takımların tekliflerini de değerlendirse oralara da devre arası gidebilecek bir oyuncuydu ama Başakşehir’i tercih etti ve çok da iyi işler yaptı.
Başakşehir nokta transferler konusunda çok başarılı. Beş oyuncudan belki en fazla bir tane fire vermişsinizdir. Bunun sırrı nedir?
Transfer nasip kısmet işi. Bazen çok beklentinizin olduğu bir oyuncudan karşılığı alamazsınız. Bazen de çok daha az beklentiyle gelmiş oyuncudan çok daha büyük verim alırsınız. Transfer biraz daha takıma ve o kültüre, takımın oyun sistemine ayak uydurabilme ile —verim alma anlamında— hızlanabiliyor. Trezeguet, Emre, Salih gibi isimlerden verim aldık, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Türk futbolunda önemli gelişmeler oluyor ama voleybol, basketbol gibi branşlarda elde ettiğimiz zirveyi futbolda kazanamıyoruz. Futbolu nasıl kalkındırabiliriz?
Zaman zaman Türk futbolunun geliştiğine, millî takımımızın başarılı olduğuna hep beraber şahit olduk. O kadar da ah vah edecek bir durum yoktu futbol adına ama gerçekçi olmak lazım voleybolda, basketbolda çok daha başarılı bir ülkeyiz. Bunun da altında bence eğitim ve altyapı yatıyor. Bu branşlardaki yönetici profillerinin de bence değeri ve önemi var. Baktığınızda Voleybol Federasyonu başkanımızın emeklerine, aynı zamanda Hidayet Başkan’ın emeklerine kulüp anlamındaki başarılarda sorumlulukları var. Millî takımlardaki başarılarda zaten federasyonların bir numaralı etken olduğunu düşünüyorum ama Türk futbolunun ah vah hâlde olduğunu da düşünmüyorum. Gelişeceğiz, değişeceğiz ve gerçekten ehil ve liyakat sahibi olan insanlar görevlere geldikçe ben bu düzenin de Türkiye’deki futbol seviyesinin de gitgide yükseleceğine, Avrupa’daki kulüpler ile yarışabilecek, kupalar getirecek, ülkemizdeki insanları sevindirecek süreçleri yapabileceğimize inanıyorum yani ümidim var.
Millî takım ile devam edelim. Dünya Kupası’nda yokuz ama Avrupa Kupası için yeni bir başlangıç yapacağız. Çok tecrübeli, millî takımda kaptanlık yapmış şimdi ise teknik adam olarak millî takımımızı nasıl yorumluyorsunuz? Son kadro ile de yorum yapabilirsiniz.
Kadro üzerinden değerlendirme yapmak doğru değil, sonuçta oranın bir teknik adamı var. Millî takımımız da olsa tabii ki gönlümüzde belli başlı bazı oyuncular var. Ben kendi takımımdan da mutlaka bir iki tane oyuncunun millî takıma gitmesini isterdim ama destek olmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Biraz önce söylediğim gibi bizim bir tane ülkemiz var, sahip çıkmamız gereken bir tane de millî takımımız var futbolda. Onların yanında olmak, destek olmak bizim bence başlıca görevimiz. Ben de bir teknik adam olarak tabii ki oyuncu tercihlerini bazen eleştirebilirim, o da teknik adamı üzmeden, kırmadan. Saygı göstermek lazım. Kendilerinin de oynatmak istediği bir oyun var. Ona göre oyuncu tercihi yapıyorlar. Millî takımımızın iyi bir jenerasyonu var. Genç, tecrübeli, birbiriyle harmanlanmış bir ekip var ortada. Yeni bir başlangıç yapmak istedi Hamit Altıntop, ona da başarılar diliyorum. O da ülke futboluna yıllarca hizmet etmiş Avrupa’da ülkemizi temsil etmiş, Avrupa’da en iyi takımlarda oynarken bile Türk Milli Takımı’nı tercih etmiş çok değerli bir insan. Spor yöneticiliği anlamında bence çok önemli işler yapıyor. Bu anlamda onların vermiş olduğu kararlara saygı duymak bizim görevimiz.
Kariyer anlamında hayal ve hedefleriniz nedir? En yüksek nereyi görüyorsunuz hedef olarak?
Ben her şeyin bir kader olduğunu düşünüyorum. Mutlaka çalışmamız gerekiyor. Kadere teslim olmak gerekir ama gayrete de âşıktır kader. Bu anlamda herkesin kendi mesleğini icra ederken çok çalışmayı elden bırakmaması ama bir işi olmuyorsa ona teslim olması gerekiyor. Futbolculukta da böyle yaptım, teknik adamlıkta da. Elimden geldiğince limitlerimi zorlayacağım. Karşılığı olur veya olmaz, bunu hep beraber göreceğiz. Hedefim futbolculuktaki gibi önce nasyonel hedefler, sonra internasyonel hedeflerim var. Bunları başarmak adına çok çalışacağım ama sözümün başında söylediğim gibi her şey kader kısmet. Biz çalışacağız, ondan sonra olur olmaz Allah’a tevekkül edeceğiz. Göreceğiz.