Fas: Bir Gökyüzü Ülkesi

BU AY FAS’I TURLUYORUZ HEM DE 10 DAKİKADA 🙂

Renkli sokakları, tarihî şehir ve yapıları, kültürel lezzetleri, otantik çarşıları, çölleri ve denizi ile Fas; kültürel ve turistik anlamda dünyanın en zengin ülkelerinden biridir.
Resmî adı Fas Krallığı olan bir Kuzey Afrika ülkesidir. Kazablanka başta olmak üzere Marakeş ve Rabat gibi çok önemli şehirleri bulunan Fas’ı keşfetmeye hazır mısınız?

Kim Bu Faslılar?
Fas sakinlerinin ana özelliği misafirperverliğidir. Turistler de dâhil olmak üzere misafir ağırlayıp yemek vermeyi çok severler. Bir o kadar da âdet ve geleneklerine bağlı yaşayan bu ülkenin sakinleri sohbet etmeyi severler. Faslılar bir ziyarete asla eli boş gitmezler, küçük bir hediye ya da meyve sepeti sunulması, alınan bir davet için teşekkür etmenin bir yolu olarak görülür.

Marakeş, Rabat, Fes, Kazablanka, Meknes, Sale, Tanca, Şafşavan, Suvayr, Agadir, Beni Mellal, Rommani bazı şehirleridir. Kuzey Afrika’nın renkli ülkesi Fas’ta çay kültürü bambaşkadır. Bu kültürde çay içmek misafirperverliği, dostluğu simgeleyen ve en çok sevilen geleneklerden birisidir. Evde her yemekten sonra tüketilen, misafire hoş geldin jesti olarak ikram edilen çay, Fas’ta çok önem verilen bir içecektir. Bu yüzden Fas, dünyadaki en büyük çay ithalatçılarından birisidir. Fas’ın ünlü nane çayı “mağribi” veya “atay” çayı olarak da bilinen çay genellikle evin babası olan erkek tarafından özenle hazırlanır ve servis edilir.

Fas için “renklerin ülkesi” denir. Rabat’ın “eski şehir” olarak bilinen Medina Bölgesi, bu tanımın karşılığı gibidir. Mavi dar sokaklar ve birbirine yaslanan beyaz evlerin olduğu mahallelerde envaiçeşit renk cümbüşü vardır.
Fas’ta Arap ve Berberi kültürü üzerindeki Fransız etkisi hayatın tüm alanında hissedilir. Günlük dilde Fransızca ve Arapça yaygın olarak kullanılır.
Okyanus kıyısında bir çöl ülkesi olan Fasta aynı anda iki iklim özellikleri de görülür. Atlantik Okyanusu plajlarında yüzebilir, çölde safari yapabilir, Akdeniz sahillerinde gezebilirsiniz. Doğal çeşitlilik yönünden Fas oldukça zengindir.

Nerelere Gitsek?

Jemaa el-Fnaa Meydanı
Marakeş’in eski yerleşim bölgesi Medina’nın ana meydanı olan Jemaa el-Fnaa Meydanı, Kutubiye Camii ile pazarların kesiştiği noktada bulunuyor.
Daha sakin olduğu gündüz saatlerinde portakal suyu satan tezgâhları, deriden yapılmış geleneksel çantalarıyla dolaşan su satıcılarını, kanun dışı olmasına rağmen maymun ve yılan oynatanları görebileceğiniz meydanın çehresi akşam saatlerinde değişiyor. Yoğunluğun arttığı bu saatlerde meydana gelen masalcı, çengi, sokak sihirbazı, şifacı gibi kimseler atmosferi daha otantik ve eğlenceli hâle getiriyor.

Ali Bin Yusuf Medresesi
14. yüzyılda kurulmuş olan Ali Bin Yusuf Medresesi (Ben Youssef Madrasa), 1565’te Sahabe Hanedanı döneminde genişletilerek Fas’ın en büyük medresesi hâline getirilmiş. Kuruluşundan itibaren 400 yıl boyunca dinî ve bilimsel konularda önemli bir eğitim kurumu vazifesi gören medrese, 1960’ta kapatılmış. Restorasyon çalışmaları sonucunda 1982’de halka açılan Medina’nın kalbindeki tarihi yapı öğrencilerinin zamanında ders dinlemek için etrafında toplandıkları havuzun bulunduğu geniş avlusu, mozaikleri ve duvar işlemeleriyle kendisine hayran bırakıyor.

Bahia Sarayı
Marakeş gezilecek yerler listenize almanızı önereceğim ilk yapı, Fas İslam mimarisinin önde gelen örneklerinden olan Bahia Sarayı (Bahia Palace). Tarihi kesin olmamakla birlikte sarayın 19. yüzyılın ortasında başlayıp, 20. yüzyılın başında sonlanan iki etaplı bir süreçte inşa edildiği biliniyor. Birbirinden güzel havuzları ve bahçeleriyle Fas Hanedanı’nın görkemini yansıtması amaçlanan yapıyı görülesi kılan diğer özellikleri ise el işi duvar süslemeleri ile zemin mozaikleri.

Kutubiye Camii
Marakeş’in en büyük camisi konumundaki Kutubiye Camii (Koutoubia Mosque), 12. yüzyılda inşa edilmiş. Hâlen daha kullanımda olan dinî yapıya bu isim, yakınındaki pazarda bir zamanlar yapılan kitap satışı geleneğini onurlandırmak için verilmiş. Kentin tüm tarihî yapılarında olduğu gibi kırmızı tuğla kullanılarak inşa edilmiş, Jemaa el-Fnaa Meydanı’ndaki caminin görkemli minaresi ve büyük bir ustalıkla oyulmuş işlemeleri dikkat çeken unsurları.

Şafşavan
Yahudiler’in inşa ettikleri mavi badanalı binaları ve sokaklarıyla ünlenen Chefchaouen (Şafşavan), Fas’ın en popüler tatil bölgelerinden birisi olarak anılıyor.
Mimari yönden eşine az rastlanan bir özgünlüğe sahip olan kentte gezginlerin görmek için öncelik verdikleri Medina Bölgesi, kent yaşamını gözlemlemek ve fotoğraf çekmek için ideal.

Majorelle Bahçeleri
Majorelle Bahçeleri (Majorelle Garden), adını Fransız ressam Jacques Majorelle’den almış. 1919’da kente yerleşen ressamın gezdiği ülkelerden topladığı egzotik bitki türleriyle oluşturduğu botanik bahçesi, Majorelle vefat ettikten sonra Yves Saint Laurent’e satılmış. Yapısal bakımdan yerel mimariyle Art Deco unsurları kaynaştıran bahçede gezebilirsiniz.

II. Hasan Camii
Fransız mimar Michel Pinseau tarafından tasarlanan ve Bouygues tarafından inşa edilen cami, Atlantik kıyısında denizin doldurulması ile elde edilen bir alan üzerine inşa edilmiştir. Aynı anda 25.000 kişinin cami içinde 80.000 kişinin avluda namaz kılmasına olanak verecek derecede geniş olan caminin minaresi, 210 metrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun minaresidir.

Hassan Kulesi
Fas’ın başkenti Rabat’ta görülmesi gereken yerler arasında bulunan Hassan Kulesi, tamamlanmamış bir caminin minaresi. Muvahhid Sultanı Yacoub el Mansour tarafından İslam dünyasının en yüksek minaresi olma iddiasıyla 1195 yılında inşa ettirilmeye başlanan proje, Mansour’un 1199 yılında ölümüyle yarım kalmış. Başlangıçta 86 metre yüksekliğinde planlanan minare 44 metrede kalırken, caminin geri kalanı kısmı da tamamlanamamış. Kırmızı kum taşından yapılmış kulenin yanı sıra caminin tavan desteği olarak düşünülen 200 sütun da avluda dikkati çekmekte.