Bize kendinizden bahseder misiniz?
Ben ShiftDelete.Net’in kurucusuyum. Teknoloji Influencer’ı olarak adlandıranlar var. Benim asıl işim teknolojiyi anlatmak, içerik üretmek. Aslında son zamanlarda işimi daha bir keyifle yapıyorum. Gördüğüm herkes bana şunu soruyor: “Abi sen nasıl dayanıyorsun, nereden geliyor bu motivasyon?” Sizlerle bir araya gelmek, benim en büyük sırrım. Ben bunu anlatıyorum ama sırlarımı anlatmama rağmen rekabetteki arkadaşlar kendi takipçileriyle pek buluşmuyor. Ben sizlerden çok besleniyorum. Onun için size ne kadar teşekkür etsem az.
Teknolojiye olan ilginiz nasıl başladı?
Herkes beni ShiftDelete.Net’in kurucusu olarak biliyor. ShiftDelete.Net’i ben kendi bilgisayarımda kurmadım biliyor musunuz? Bilgisayarım yoktu o zaman. Bir arkadaşımın bilgisayarında kurdum. ShiftDelete.Net’i kurduktan 3 yıl sonra benim bir bilgisayarım olabildi. Ondan sonra daha hızlı geliştirmeye başladım. Yani ilk bilgisayarım 25 yaşından sonra oldu. Kullandığım internet o zaman 256 kbps idi. Yani şu anda sahip olduğumuz internet hızı, cihazların yanında çok yavaş. Tabii ki şunun da farkındayım, son dönemlerde teknolojiye olan erişimimiz biraz zorlaştı. Mesela bir bilgisayar satın almak istediğimizde bunun finansmanını nasıl yapacağız diye biraz daha düşünmek zorundayız. Esenler Belediyesi’nin gençler için hazırlamış olduğu bu ortamlar işte bu yüzden bize can suyu. Böyle ortamlar artık hepimizin ihtiyacı olan, bilgi paylaşımını bizlere sunan ortamlar. Sen bir oyun geliştirmek istiyorsun ya da yazılımcı mı olmak istiyorsun, mesela konuşurken aldığım bilgilerden biri Yazılımcı Fabrikası diye bir olay var burada. Belediye, Yazılımcı Fabrikası ile genç bir kardeşimizin elinden tutabiliyor. Şu anda sunulan imkânlar çok faydalı. Kendi kariyeriniz için Esenler Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarını takip edin. Yazılım eğitimi veren insanlar var. Sonrasında sana mentorluk yapacak insanlar var. Geriye sadece senin biraz konsantre olup zaman ayırman kalıyor. Yani bunlar müthiş imkânlar.
Şu an geldiğiniz noktadan memnun musunuz?
Şu an tüm YouTube kanallarında toplam 50 milyon izlenmemiz var. Kanallarımız ShiftDelete, Sihirli Elma, Yeşil Robot. Apple fanlarının YouTube kanalı Sihirli Elma’yı satın almıştık, büyüttük. Yeşil Robot’u sıfırdan oluşturduk. Böylece Android tutkunları takipçimiz oldu. Pembe Teknoloji ile de kadın ve teknolojiyi sahiplendik, ki bu çok önemli. Burada ciddi oranda hanımefendi misafirimiz var. Gerçekten sizi tebrik ediyorum. Neden? Çünkü teknolojiye ilgi duyup insana ilham kaynağı oluyorsunuz. İlla yazılımcı olmak zorunda değilsiniz. Mesela bir uygulama öğrendiniz. Ne işe yarıyor? Bir mesajı birkaç tane sosyal medya hesabında paylaşıyor falan. Bunu etrafına anlatıyor olman ve günlük hayatında teknolojiyi kullanabiliyor olman çok önemli. Şu anda kurmuş olduğumuz Pembe Teknoloji’nin izlenme sayıları rakiplerimizin izlenme sayıları kadar. Bu aylık toplam 50 milyonluk izlenme rakamları sektördeki bütün yayınların toplamından daha fazla. Geldiğimiz noktada bizi mutlu kılan şey yerli ve millî teknolojiler ile sizin bu kadar yoğun bir kalabalık olmanız.
Takipçilerinizle görüşerek etkileşimde kalmanın öneminden bahsettiniz. Bununla ilgili unutulmaz bir anınız var mı?
Size ilk takipçi buluşmamızı anlatayım. Üyelik sistemini deniyorum, kendim kodluyorum ShiftDelete.Net’i. Üyelik sistemini açsam mı açmasam mı diye düşünüyorum. Bir açayım dedim. Açtım yayına. Baktım çalışıyor. Tık oradan e-posta geldi. Sitenize biri üye oldu diye. Ya daha yeni açtık ve şimdiki gibi takipçimiz de yok. Siteye bin kişi geliyorsa geliyor. Bu nasıl üye olabilir, ne ara gördün, bir de neden üye olduğunu merak ediyorum. Üyeye karşı verdiğimiz hiçbir hizmet yok. Haberi okuyorsun. Üye olunca da yine haberi okuyorsun. Yani üyelere özel hiçbir özellik yok. Bunu mutlaka öğreneceğim dedim. Üyenin de bizde sadece e-posta bilgisi var. E-postada da ne isim yazıyor ne soyisim. pesimist@hotmail.com gibi bir şey. “Bizim sitemize niye üye oldunuz?” diye e-posta gönderdim. Sonra ondan cevap geldi; “Üye ol yazıyordu, üye oldum.’’ diye. Dedim ki bunu biraz daha konuşabilir miyiz, sizden bazı bilgiler almak istiyorum. Olur, dedi konuşabiliriz. Biz nasıl daha iyi yapabiliriz bu siteyi, dedim. Epeyce bir şey yazdı. Acayip güzel tavsiyeler verdi. Dedim ki ben bunu sizinle yüz yüze konuşmak istiyorum, size gelmek istiyorum bir konuşalım. Tamam abi yarın buluşalım dedi. Biz Kadıköy’de kurduk siteyi, Koşuyolu’nda kalıyorduk. Davet ettik. Herkesi sen Koşuyolu’nda gibi zannediyorsun, dedi ki ben Eskişehir’deyim. Söz ağızdan çıktı, tamam dedim biz Eskişehir’e geliyoruz. Yolda da dedik, otelde kalacak durumumuz yok ama nasılsa buluruz kalacağımız yeri ya da hiç kalmayız akşam döneriz. Berkin ile beraber çıktık Eskişehir’e gittik. Buluşalım sen bize anlat bazı şeyler nasıl daha iyi yapılabilir diye. Sonra sohbet o kadar tatlı geldi ki biz nasıl gideceğiz, dedik. Bu saatten sonra dönüş yok, dedi ve bizi misafir etti. Ayıp olmasın size, yatacak bir şeyler de getirmedik kalacağımızı düşünmedik, dedik. Yok abi babamın kıyafetlerinden giyersiniz, dedi. Sonrasında oturduk çay geldi, yemek geldi. Mahcubuz tabii ama inanılmaz bilgiler öğrendik. Daha sonra hakikaten babasının pijamalarıyla uyuduk. Fotoğraflarımız falan da duruyor hâlâ ve o kişiyle biz çok uzun yıllar çalıştık. Online Topluluk Yöneticisi olarak. Onu da ekibe dâhil ettik. Şimdi onun başka başka işleri var. Aklımızda hep “pesimist” olarak kalmış. Şu an gerçek adını bile hatırlamıyorum gerçekten.
hediye etti.
Teknolojiyle ilgilenen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
2000 yılında Windows 2000 çıktı, hatırlıyorum. Üniversitemize ilk web kamerası geldiğinde “Okula kamera geldi.” dedi bilgi işlem. Aldık biz Web Cam’i görüntü analizi yapıyoruz. Yani Web Cam’in karşısına geçiyorsun. O beni görüyor, kodlamayla beraber oradan baloncuklar çıkıyor, biz elimizle balonları patlatıyoruz. Yani aslında artırılmış gerçeklik. 2000 yılında ise biz çalışmaya başlamıştık ama o zaman böyle destekler yoktu. Bize böyle güzel imkânlar sunulmuyordu. Şu an elimizdeki telefon benim 2000 yılında kullandığım bilgisayarın Hard Disk’inden 250 kat daha kalitede ve hızda. Şunu söyleyeceğim; öncelikle kendi programımızı gözden geçirmemiz lazım, mesela bir sınırlayıcı ekleyebilirsiniz. YouTube, Instagram gibi uygulamalar kötü, uzak durun kesinlikle demiyorum ama bir sınırınız olmalı. Ne yapacağınıza karar vermek kadar ne yapmayacağınıza da karar vermeniz gerekiyor. Çok güzel podcastler var, arkadaşlar bir otobüse bindiğiniz zaman ya da birini beklerken dinleyebilirsiniz. Dinlemek kadar üretmek de mümkün, siz de bir içerik üreticisi olabilirsiniz. Bunlar yeni neslin çok faydalı içerik ortamları. O nedenle benim sizlere önerim buradaki TEKMER, Gençlik Merkezi, Kuluçka Merkezleri gibi alanlardan mümkün olduğu kadar yararlanın. Biz yanınızdayız, belediye yanınızda. Belediyeyle birlikte çok güzel bir ekosistem var. Çok rica ediyorum buralara daha sık gelin, arkadaşlarınızı alın gelin hatta ailelerinizi alın gelin. Çünkü aileniz bazen sizden daha az bilgiye sahip olabilir. Buradaki ortamlardan faydalanıp sizlerin güzel işler yapması için ben her zaman yanınızdayım. Önceden örneğimiz yoktu, artık örneğimiz var. Biz bundan 10 sene önce Elon Musk haberi yapıyorduk. O zaman diyorlardı ‘‘X haberi çıkar mı? Türkiye’den Y çıkar mı?’’ Bakın şimdi çok kıymetli kişiler çıkıyor. Selçuk Bayraktar onlardan bir tanesi. Oyun şirketlerimizin kurucuları var. Giderek daha fazla insan tanımaya başlıyoruz. Gururla anlattığımız insanlar var. Buradaki yöneticilerimiz dünyadaki teknoloji şirketlerinin yöneticileri.
