The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom
2017 yılında çıkmış olan küçücük Nintendo Switch konsolunun, kocaman bir dünyaya sahip olan Zelda oyununu oynatabilmesini hâlâ aklım almıyor! Zelda: Breath of the Wild ile 2017 yılında bizi çılgına döndüren Nintendo, bu sefer Zelda serisinde bir ilke giderek, devam oyunu olan Tears of the Kingdom’u çıkardı. Başlangıçta “Yahu bu bir öncekinin aynısı değil mi?” diye sorgulatan oyun, biraz oynadıktan sonra size yaşamadığınız hisleri yaşatarak “İşte oyun böyle yapılır!” dedirtiyor.
Serinin önceki oyununda büyüleyici bir hikaye deneyimi yaşamıştık. Aksiyon-macera türündeki oyunda, kahramanımız Link’in Hyrule Krallığı’nı tehdit eden Ganon’a karşı mücadelesini deneyimlemiştik. Link’in hafızası kaybolmuştu ve hikaye boyunca bu kayıp parçaları birleştirerek ilerliyorduk. Ganon’u yenmek için 4 şampiyon ile işbirliği yapıp, onların bölgelerindeki tapınakları keşfetmiştik. Bulmacaları çözerken Hyrule dünyasını gözlemleyip, unutulmuş sırları ortaya çıkarmıştık.
Link’in amacı, Ganon’u alt etmek, prenses Zelda’yı kurtarmak ve Hyrule Krallığı’nı eski ihtişamına kavuşturmaktı. Breath of the Wild, büyüleyici atmosferi ve etkileyici oynanışıyla unutulmaz bir deneyim yaşatmıştı! Şimdi devam oyunu olan Tears of the Kingdom’a bir göz atalım!
Oyun, Link ve Zelda’nın Ganondorf’un mührünü bozarak Hyrule Kalesi’ni havaya uçurdukları yeraltı odasını keşfetmeleriyle başlar. Link, Ganondorf’un kötülüğünden kurtulmak için gizemli bir cihazla donatılmış sağ kolunu kullanarak Hyrule’u, yeni keşfedilen Gökyüzü Adaları’nı ve derinliklerini dolaşır. Zelda ise Ganondorf’un planlarını durdurmak için kendi yolunu bulmaya çalışır. Oyun, Hyrule’un geçmişini ve geleceğini ortaya çıkaran bir macera sunar.
Oyunun oynanışı, Breath of the Wild’a çok benziyor. Link, Hyrule’u ve Gökyüzü Adaları’nı yürüyerek, tırmanarak, ata binerek veya planör kullanarak keşfedebiliyor. Oyunun en büyük yeniliği ise Zonai cihazları adı verilen eski teknolojik aletler. Bu cihazlar sayesinde Link, savaşta, keşifte ve bulmacalarda kullanabileceği beş yeni güce sahip oluyor: Ultrahand, Fuse, Ascend, Recall ve Autobuild.
Ultrahand ile Link, farklı nesneleri kaldırıp hareket ettirebilir ve birbirine bağlayabilir. Bu sayede Zonai cihazlarıyla farklı araçlar veya yapılar oluşturabilir. Fuse ile malzemeleri, ekipmanları veya dünyadaki bazı nesneleri bir kalkana veya silaha birleştirebilir ve böylece onların özelliklerini ve dayanıklılıklarını artırabilir. Örneğin, düşmanlara saldırmak için çevreden topladığınız eşyalarla kocaman bir lazer silahı yapabilir veya kırmak istediğiniz bir kapıyı parçalamak için bir salıncak veya dev bir savaş arabası inşa ederek düşmanların üzerine saldırabilirsiniz. Autobuild ile Ultrahand ile yaptığı bir cihazı anında yeniden oluşturabilir. Eğer yakınında cihazlar veya nesneler varsa otomatik olarak kullanır, yoksa “zonaite” adlı maddeyi harcayarak tek kullanımlık yerine koyar. Ascend ile katı yüzeylerden yukarı doğru hareket edebilir. Recall’ı da bir nesneyi ‘geri sarmak’ ve hareketini tersine çevirmek için kullanabilir.
Son olarak, dünya haritasına geniş bir açıdan bakıp gözünüzü uzak doğuya doğru çevirdiğinizde geçen sene yılın oyunu seçilen “Elder Ring”i hatırlarsınız.
Mario, 1981 yılında çıkan Donkey Kong oyununda gözüktüğünden beri üzerine 200’den fazla oyun yapıldı. Gün geçtikçe Mario oyunları çeşitlenerek çoğalıyor: “Mario Kart”, “Mario Sports”, “Mario Party” gibi.
Bakın, haritanın sağ kısmında bir şey var! Gerçekten orada büyük olaylar dönüyor.
Mario, 1981 yılında çıkan Donkey Kong oyununda gözüktüğünden beri üzerine 200’den fazla oyun yapıldı. Gün geçtikçe Mario oyunları çeşitlenerek çoğalıyor: “Mario Kart”, “Mario Sports”, “Mario Party” gibi. Sadece Mario’ya ait gücü ve hayran kitlesini düşünebiliyor musunuz? İşte buna “IP” diyoruz. Batı dünyasında ilk aklıma gelen IP’ler Warcraft, Assassin’s Creed, GTA ve Diablo gibi oyunlar oluyor, ancak şimdi bunları birbirinden ayıralım. Mario üzerine bulmaca, aksiyon ve hatta yarış oyunları gibi farklı türlerde oyunlar yapıldı. Ancak batı oyunları genellikle tek bir alanda ilerliyor. Bana batı stüdyolarının geliştirmiş olduğu ve akıllara kazınmış, üzerine birçok farklı oyun yapılmış bir oyun karakteri gösterebilir misiniz? Yazının başında dediğim gibi, buna “Nintendo büyüsü” diyoruz. Sürekli aynı kahramanların içerisinde olduğu evrenlerle farklı oyunlar yapıp, ve bu oyunlarla başarıyı yakalayan bir firma Nintendo. Zelda’nın son oyunu ile yine gönüllerimizi fethetti. Oyun Nintendo Switch konsoluna 1778 TL gibi bir fiyata çıktı. Yerel fiyatlandırma politikası uygulanmazsa bütçe konusunda biraz zorlayıcı olabilir. Bekleyip, göreceğiz.